TESLİMHANE
  Ana Sayfa
 
tüm sülaleme..çağrım!

demiş bir mektup yazıp
                                      kim var kim yok sülaleme..
anlatacağım artık… o dinlerinden olmadığımı…
ve bırakarak da.. kendilerini
            o parça pınçık halleriyle ….
   bana eriştirilmiş bir ……doğruluğa da uymam konusunda
       Sahibimden…bir takım…..
                                             buyruklara ulaştığımı…
ve sonra da diyeceğim :
…madem benim doğumum
                 ..yaşamım ve de.. ölümüm
  yaşamların tek Sahibi ….Yaradanım içindir
ve madem ki de…yoktur ..O’nun….benim için
                                                              hiç bir ortağı ..
şu halde.. O’na teslim olup….
              o teslimkàr kullarına….katılmakla yükümlüydüm..
yoktu çünkü bundan başka da hiç bir seçeneğim..
ki varımımla beraber….bu kuşkusuz..buyruğa
onu sırtıma yüklenmiş
ve ben artık bununla da ..onun bir mükellefi olmuştum!
ben zaten bütün benliğimle.. ancak O’nun mükellefiydim…
ki hayatımı verendi ..asıl…vergisini de hak eden..
ne şu beşeri düzenler..
                ne de o zan üzere  dinler ya da mezhepler!
  hayır asla…tanımıyorum
                                tanıyamam da hiç bir zaman!
zerresini dahi yasal görüp…..meşrulaşluklar atfedemem!
ben çünkü yasalarımı ve meş’uriyetimi ancak
  o bana Sahibimin ilettiği
                             korunmuşlardan alanım..
 O’ndan başka da kendime..hiç bir mutlak iktidar
                                                             ya da şeriat makamı…edinemem!
ki tüm o uydurulmuş olan
                       mercileri/ilahları da  reddedip
  o  ‘la’ denilen… inkarımı da gerçekleştirmeden
                     ‘illa Allah’ ….diyerek  O makama..
                                                                   asla teslimiyetimi sunamam..
 bense  O’na …bir an önce
                                    teslimkar olmalıydım!
yoktu çünkü hiç bir mazeretim!
duydum.. işittim..ve ben artık
                        ..tasdik ettim bu gerçeği..
onu  inkar ederek …nasıl yok sayabilirdim?
nasıl yalanlayabilirdim onu.. nasıl?
neyime güvenerek onu ..bir kenara bırakırdım?
kime bel bağlayarak kime!
   O Gücüne hiç bir şekilde  ….
                                  karşı gelinemez önünde…?
              deyin bana hanginiz…
evet  hanginizin o gün ..O’nun karşısında
                                   bana  bir yardımı dokunabilir?
hayır
 yalanlayamam !
  örtüp  saklayamam da..hiç bir vakit!
ta ki….bana o bildirilmiş
                ..mazeretler dışında da
bunu yapmaya  ebediyyen ….bulunmuyordu. ..hiç bir hakkım!
evet ..yalnızca O’na adanıp…
                            bir teslimkàr olmalıydım..
ve bunu nasıl ki yaşamım da..
               sahnelemeye mecbursam
   bununla adlanmaya da…işte .. mecburdum bu yüzden
ki ..O Yöneticim bana.
                buyurduğu..bir buyruğunda da..
    ” O Yaradanın davası için….
                                üstün çabalar verin…
ki sizleri seçerek .. ……o yasama ve yürütme/din konusunda da
              üzeriniz bir zorluk, vermeyen  ..yine ancak O’dur
O’dur size….atanız İbrahim’in …..
                                         yargısını…yolunu/dinini seçen…
ve o elçinin ….önünüzde
         sizin de tüm insanlık önünde …. tanıklar olabilmeniz için  …
hem de o geçmiş çağlarda  ……
            ve hem de bu..yüce  okunuş(kuran) da
                sizleri teslimkàrlar olarak…
                                                   adlandıran da… O’dur.
 öyleyse kıldığınız …erişimler (namazlar) de devamlı
                         arınmak için de her zaman…
                                                                harcayanlardan olun..
ve sımsıkı bir şekilde ..Yardana bağlanın                                 
ki sizin  Sahibiniz…ve asıl efendiniz de O’dur..
               O ne yüce bir Efendi…
                                              O ne üstün bir Dosttur!”(22/78)

şu halde bu ‘mùslùman’  sözcüğü
                                    nereden peydahlandı deyin?  
kim uydurup çıkarmış….bilen varsa söylesin?..
çıksın da soralım ona
                     bunu nerden duyduğunu 
soralım neymiş  …onu
  böylesi yığınlara…….takılayabildiren hikmeti?
oysa  ‘mùslùm’ ün karşılığı …
ya bir  ‘teslimkàr’ dır.. ya da
                                onun benzeri ..bir tanım..
    mùslùman falan değil!
‘mùslùm’ ün önüne ‘han’ koyarak….hiç bir isim kurulmaz!
‘mùslùman’ denen isim
                                batıl..ve de uydurmadır!                                                 
  ‘mùslùm’ diye bir deyim
                asla  gezmedi..bu kentlerde
..bu konuştuğumuz dilin
                  …konuşulduğu ..diyarların
    herhangi bir sokağında..
karşına çıkacak  ..ilk kişiye
            ” teslim ol !”…demek yerine….
                                       ” mùslùm ol !”..demeye kalksan
elinde bir silah da olsa….
                yine sana vereceği tek yanıt :
                         ” aga inan ..gürsesim yok…ah bi olsa” olacaktır.. başkası değil..
neden o halde  O’na  teslim olmak yerine..
                                                              mùslùm olalım ?
mùslùm olmak ne demek ki?
eğer ‘ baş eğip ..kabul etmekse….şu halde ‘teslim olmak’ ne?
yok eğer ikisi de aynı ise
neden bir Allahın memuru da
                ‘mùslùmanım’ yerine ..teslimkàrım demiyor?
neden bunca insan..bunu seçmiş kullanıyor?
arapçanın kutsallığı ..desen…derim:  her ikisi de aynı kök
kitapta geçiyor…desen…
                  derim: mùslùm den başkası geçmez ..
                                                        ‘man’ ı nerden uydurdun?.
desen ki:  mùslùm-han..dan gelme”
            derim: neden .. biri türk  ..diğeri arap takısı?
yoksa sırf sentez olsun hesabımı?
peki kim verdi bu olağandışı kararın…yetkisini?
 hiç yabancı bir kavrama…yerli takı gelir mi?
hiç bu O’nun.. yasalarına sığar mı?
O ki …’mùslùm(teslimkàr) gibi..en uygun
ve tanımlayıcı ..bir sözcüğü seçip..kullanmışken
neden metoduna karşı gelip
          anlamsız ve de gerekçesiz…unvanlar uyduralım ?.
bu O’nunla inatlaşmak değil mi??
O bizlere sadece….teslimkàrlar demedi mi?
 O’nun mùslùm diye söz ettiği
                               arap kulaklarımız değil miydi?
yerine bu türkçeliğimiz olsaydı…
                 yine mùslùm der miydi?
düşünmez misiniz?
    düşünsenize ..
             O ki..sünnetinden…
hiç bir zaman ..dönmeyen
    ve ..her ne zaman da bir topluma ..
                         bildirimde  bulunsa
bunu ..onların anladığı …
                     en yalın ve açık bir dilde
o güncel yaşamlarında akıllarında ..yüreklerinde …..
    her an gezinip duran
                              sözcüklerle yaparken
vaz geçip kararından…….yabancı bir dil mi kullanacak?
hiç buna aklınız ..yatıyor mu?
 neden bu sefer taleplerinin ..ve maksatlarının tarifini
       yaşamımızda ..rol oynayan…sözcüklerle yapmak yerine
                           yaşamımızdan soyutlanmış kelimelerle yapsın?
kaldı ki O bir belgesinde de:
  “Biz her topluma…gerçeği anlatmak üzere..
                  o anladıkları dilden ..elçiler seçtik”..demektedir
peki neden şimdi bize farklı desin?
 ..direnin yerine…neden sabredin.. desin ?
neden teşekkür yerine…şükretmek ?
bahçe yerine cennet….elçi yerine resul..
ve neden teslimkàr yerine..
                                    mùslùman desin?
bakın şu türkçelerin yanında
                          ne kadar da soyut durmaktalar..
alınıp sanki toprağımızdan ..’’semavilik” ler katılıp
                                                    ”göklerimiz”in de..üzerine çıkarılmış!
yoksa yine…birileri
bununla…
O’nun bir  hikmetini daha…baltalamak mı istemiş?
baksana hiç de öyle.. masumane durmuyorlar!
ki işte..sırf onun lafzı da değil
     batıllıkla dolmuş maalesef onun içeriği de..
ve de asırlar boyu da
o uydurulmuş gidimlere/mezheplere
ve onların kurmuş olduğu…
     devletlere…. saraylara 
                                 takılık..unvanlık yapmış!
 onlarla ünlenip isimlenmiş
    onunla tanıtmışlar. … tüm saltanatlarını!
oysa hak denen gerçek
bir ve O’nun adı da ancak
                           teslimiyettir…başkası değil!
ki düşünürken konuştuğun ….dil hangisiyse
 odur işte Sahibinle de
                         tek söyleşebileceğin..
O’nu anıp…överek…..erişimler… kurabileceğin..
bunu sen de deneyip…görebilirsin..
örneğin:
    bir gün besmele yerine…Sahibim ya da Yaradanım adına de gün boyu…
akşam olunca …dön aynana
      sor kendine hissettiklerini ..
 hayır
bilesiniz ki O..bu sünnetini…
                     iş olsun diye de yapmadı!.
nice hikmetleri ve nedenleri vardı..bunun kuşkusuz..
ama benim tek bildiğim
türünü türüme çevirmeden…
                                    hiç bir dosyayı kuramayacağım..
ve anladığım tek türün de ..bu türkçe olduğudur..
bu yüzden de mecburdum
                              O’na bu dille yönelmeye..
  ..evet ….art niyetliler….
 ama onlar yalnızca ..
                          bunu alet etmediler..
  o zulümlerine daha nice doğruluları da kullandılar..
bunun ne hücceti olabilir ki?
onlar  …Yaratıcı da ..diyor ….sen demekten cayacak mısın?
onlar da elçilere inandığını söylüyor….sen inkar mı edeceksin?
hayır!
andolsun ki ne bir doğru
     ne de bir yanlış vardır….ileticisinin
                                                   haliyle…hal değiştiren!
doğru yine doğrudur…yanlış yine yanlış..
         kim getirirse getirsin ..bu asla değişmez!
darvin dört demiş diye..iki kere iki beş mi etsin?
neden o bir.. guruba karşı..
         gütmüş olduğunuz nefret…
            sizi böyle adaletsiz ..bakışlara sürüklesin?
her doğrunun da.. patent hakkı…..O tek Sahibin ..değil mi?
haydi gelin o halde..
      uyun ..bu değişmez ….
                                ve hiç değişmeyecek gerçeğe..
gelin o korunmuş demeçlerin….bu kuşkusuz doğrusuna
terk edin tüm beşer ürünü ….
                           dinleri  ve sistemleri
O’nun size bildirdiği…..o tek doğru yönetime/dine gelin!
O’nun akorduyla ..çalın hep ..artık.. ne çalacaksanız..
O’nun ritimlerine uysun..
                      o vuracağınız.. her vuruş..               
ve bırakın..kesin artık..
 şu;…” ben bir şafi..
               ya da..”hanefi…
                                ya da ‘caferi’ demeleri de                                     
size Sahibinizin ..bildirmiş olduğu
                             o tek gerçek ..isme gelin..
“yolum teslimiyet ve ben
                            ancak bir teslimkàrım” ..deyin..
Sahibimden başka da ….hiç bir mutlak yöneticim/rabbim de yok” ..deyin.
ve de  denk tutup O’nun..İlahlığına
                                     hiç bir kula da baş eğmem” deyin
yasalarımı ve ölçülerimi de
                       ancak  …O çizer ..belirler..
   ve “ben bana..vaat olunmuş
                                       o korunmuşların dışında da
ne bir buyruğa ne de kurala…
                                   akletmeden.. uyamam” deyin..
kim O’nun hükümlerine rest çekip.. reddederse
bilsin ki onun yolunu da…bir göremem yolumla..
o Sahibimin bildirdiği yüz değneklik cezayı
kim uygulamaz…örtbas/küfür ederse
bu ister taşlayarak öldüren…fatih sultan mehmetler olsun
ister onu yasallayıp işletmeler açtıran
                                     t.c.ler olsun…farketmez
hiç birini de hak görerek ..yolumdan/dinimden göremem!”deyin..
ve de yazın….sonunda da
  en altına…
şu hükmü:
“ve o dinlerini /hukuklarını parça parça edip….
                                                        fırka fırka ayrılanlar..var ya!
işte senin onlarla da.. artık hiç bir ilişkin kalmamıştır..
onların hesabı Yaradana aittir
         O kendilerine yaptıklarını bir bir haber verecektir
kim bir iyilikle gelirse…ona on misli vardır
kim de bir kötülük işlerse…o misliyle hesaplanır
                                                      onlara haksızlık edilmez..
de ki:.. “benim Sahibim
                beni .dosdoğru bir yola ..
    o tertemiz ve dimdik ayakta duran..
  ibrahimin ..yoluna iletti
ki o ortak koşanlardan da olmadı ..hiç bir zaman..
de ki:”benim desteğim…benim rolüm/vazifen
       benim yaşamım ve de ..benim ölümüm
yaşamların tek Sahibi…Yaradanım içindir
                             ki O’nun yoktur benim için hiç bir ortağı..
ve ben işte ..tüm bunlar
     ve O’na teslimkàrların….öncülüğüyle görevlendim..”
                                                                         (6/161-163.)

işte budur …. benim yolum
işte budur
            ..tek yargım..
artık.. ne olursunuz …
                                 benden
             bayram…kandil ….
                                     ….beklemeyin!
            

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol