TESLİMHANE
  sünnet/birikim
 
esenlikler dilerim sayın khan19..
evet onlar sünneti/birikim tümüyle reddedip
amerikayı tekrar keşfetmekle uğraşabilirler..
ama bu asla hikmetsizce
körü körüne bir itaati de gerekli kılmaz
ben örneğin ..o seçilmiş elçilerin
son halkası ..yüce övenin ..sünneti olarak
yolculuk sırasında bir araca binerim
ancak bu aracın adı at ya da deve değil!
onun sünneti gereğince ...
 giyimimi de hedeflendiğim o toplumun
durumunca belirlerim(Sahibimin sınırlarında)
              ama bu  illa da sarık cübbe..entari olacak değil!
yine onun sünnetince
   düşünürken konuştuğum dil hangisi ise
hep onunla anarım.. Yöneticimi
ama bilmediğim arapçalarla değil!
ve yine onun sünnetince
              mikroplardan uzak durup
 pisliğe düçar...sol elimi.. uzak tutarım ağzımdan
  ama tutacağım bir kaşık ve bir de ekmeğim varsa
 ağzıma en az muhatab olacak...kaşığımı sola alır
ekmek türü şeyleri de sağ elimle kavrarım
               ki odur asıl ağzıma muhatab olacak elim..
ama çık bak ki insanlara..
 çoğu güya sünnet adına
kaşık tutan sağ elleri
                 ağızlarından uzak
ekmek tutan sol elleri...ağızlarından ayrılmıyor..
işte size körü körüne ..bir sünnetin sonucu
ki  bu aslında sünnet değil..
  hiç bir koşul..şart gözetmez
                         bir taklitten ibarettir..
gerçek sünnet onun gibi ..çığırlar açmaktır
      birilerinden duyduğun...çığırlara uymak değil!
'mezhep' ise gerçekte ...'istikamet' demektir
ve bir istikametin de... sana ait olabilmesi için
       senin seçmen gerekmektedir
yoksa ne o mezhep senin
ve ne de sen bir mezhebe sahip olmuş olabilirsin..
işte size  mezhepsiz milyonlarca kitleler
tek bildikleri ise ...babalarına itaat
uydukları mezheblerse başkalarının
tek bir damlacığının bile etmeni değiller!
bir başkasının yolunu...sorgusuzca sahiplenmek..
en azından her konu için aralarında ..birer seçim yapsa
şunda hangi imam haklı...şunda hangisi ..dese..
bu bile yok bu!
o yamaçtan atlayan koyunlar misali..
evet evet ..aynen
işte
bakın o uydukları alimler(!)
kendileri için neler seçip getirmişler:

Hadis No : 4083
Ravi: Sehl İbnu Sa'd
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir şeyde (uğursuzluk) olsaydı, bu atta, kadında, meskende olurdu."
Kaynak: Buhari, Cihad 47, Nikah 17; Müslim, Selam 119, (2226); Muvatta, İsti'zan 21  

bu haberi size ciltler dolusu ya da suratından şelaleler gibi nur akan
bir alimden de duysan...kabul edebilir misin?
yüce peygambere böyle bir sözü nasıl yakıştırabilirsin?
hani bu imamlar değil miydi .hadisleri titizlikle seçmiş olanlar?
 bunun gibi bir haberi  elçiye yakıştıranın ..nesine güven duyayım?
bir de hepsini anladım de.. eşşeğin suçu ne ?[/QUOTE]


(bu bölüm yazılmamıştır)
orada bulunan bir elçi var ...ve siz de ona itaat edilmesini isteyeceksiniz
'aman şimdi böyle bir şeyi bildirirsem
                             yarın aklı kıt kullarım bu hükmü yanlış anlayıp
                  buharilere müslümlere sığınmasın'.. diyerek
bunu bildirmekten vazgeçermiydiniz?
vazgeçerdiniz ise o insanların elçiye uymaları için
başka ne yapardınız?...

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol