Konuyu özlü bir biçimde açıklamışsın
Özellikle son günlerde yoğun olarak gündemimize sokulmaya çalışılan bir konu da budur
Bununla neyi amaçladıklarını dahi bilmiyorum
Eğer sen gerçekten de şekilsel tapınma diye bir şeyin olmadığına inanmışsan
Bunu açıklamaktan ya da insanlara telkin etmekten ne gibi bir amaç güdebilirsin ki anlamış değilim..
bu sapkınlığın ve ortakçılığın sorumlusu şekilsel secdeler midir yani?
Ya da şekilsel secdeler mi mani olmaktadır mecazi secdelerine?
tam tersine..
Ben şekilsel secde edip Yaratıcıya şöyle ya da böyle
teslimiyetini sunmaya çalışan yığınlarca insan görmeme rağmen
şekilsel secdeyi yaşamamış ama Yaratıcısına teslim olmaya çalışan hiç bir kimse görmedim bu güne değin!
bedensel secdeyi inkar edenler sıkça diyorlar ya hani:
şekilsel tapınmalarda bulunup hayasızlıktan uzaklaşamamış bir çok insan gördüklerini..
peki şekilsel tapınmalarda bulunmayıp hayasızlıktan kaçınmakta olan kaç kişi görmüşler acaba?
ben bu konuda elimden geldiğince katkıda bulunmaya
ve sordukları sorulara da yanıt vermeye çalıştım..
Gerçi uslup olarak çok eleştirildi ama
verdiğim yanıtlara da henüz elle tutulur bir eleştiri alamadım daha..
bu yüzden bu siteye de ekledim
bu konuda soruları olan arkadaşlar varsa belki yardımcı olur diye..
tabi ilk önce sizin bu yazınızı okumaları gerekiyor
zira öyle belgeler/ayetler seçmişsiniz ki kesinlikle bir tarafa kaydırılamaz!
elbette ki sünnetullahın ve sınavsal gerçeğin bir gereği olarak
Kaydıranlar yine de kaydırabileceklerdir o başka..



[quote=elmuh;572]
Fetih 29. Muhammed Allâh'ın elçisidir. Onun yanında bulunanlar, kâfirlere karşı katı, birbirlerine karşı merhametlidirler. Onların, rükû' ve secde ederek Allâh'ın lutuf ve rızâsını aradıklarını görürsün. Yüzlerinde secde izinden nişanları vardır.

Burada yüzdeki nişan mecaz anlamda yorumlanmaya müsait olmakla birlikte,

kardeş bence kesinlikle müsait değildir.. keza bir tanımdan söz ediliyor burada
yani yüce Yaradan bu kişileri nasıl tanıyacağımın bir belirtisi olarak bana bunu söylüyor...bunun mecazi olmasından daha mantıksız bir şey olabilir mi?
hadi diyelim ki mecazi ...mecaziliği nedir peki?
nur yüzlüler mi demek istiyor..ne istiyor?
tabi öyle bir şey demek istemiş olmalı ki
...benim alınlarına bakınca tanımam gerekir
elbette şu da var ki şu etrafımızda ki namaz adında ki egzersizleri yapanlarda bu nişanlar oluşamaz
zira onların alınları 10 değil 5 dakika bile yerde kalmıyor!

İsra 107: De ki: "İster inanın ona, ister inanmayın. O, kendilerine daha önce ilim verilmiş olanlara okunduğunda, onlar, çeneleri üstü secdelere kapanıyorlar.”

Bu ayet son derece açık bir şekilde, kendilerine daha önce ilim verilmiş olan bir toplumun Kuran’a nasıl saygıyla teslim olduğunu gösteren bir işarettir. O kadar ki, o topluluk, Kuran’ı kendileri tarafından bilinen secde hareketiyle karşılamaktadır. Çeneleri yere gelecek şekilde secde etmektedirler. Burada anlatılanın, o topluluğun o günkü davranışı olduğunu akıldan çıkartmamak gerektiğidir. Yoksa her Kuran duyduğunda hemen yüz üstü secde et anlamında bir ayet değildir.

kardeş çeneleri üstü demek bize göre alnın çeneden üstte olması edemektir..benim anladığım budur..
yani normal secdedir

Secdenin anlamı sadece şekli bir davranış olarak mı algılanmalı ? Tabii ki hayır. Nasıl ki bir takım hareketlerimiz vardır ve bunların bir anlamı vardır, örneğin elini belli bir biçimde kaldırmanın selam anlamına gelmesi gibi, secdenin de bir anlamı vardır.

Secde teslim olmaktır ve bunun beden diliyle ifadesidir.

kesinlikle doğru...zaten böyle bir mecaziliğin ortaya çıkması için somut gerçeğinin olası gerekir....
boyun eğmenin=teslim olmak anlamına gelebilmesi için önce o toplumda
teslim olmak için boyun eğilmiş olması gerekmektedir..
benim bunlara sorduğum ilk souda budur zaten
madem o toplumda yere kapanmak diye bir saygı ifadesi var
ve madem ki siz de arapların bunu vahiy öncesinde de yaptığını kabul ediyorsunuz..
peki o halde Yaradanın elçisi muhammed neye dayanarak bu eylemi terketmiştir
ve yerine Tanrıya sığınmak için hangi şekillerde yakarmıştır?

İnsanlar (ve hatta hayvanlar) düşünce ve duygularının çok az bir kısmını kelimelerle ifade ederler. Kelimelerdeki anlam, ses tonuyla, bakışlarla, vücudun çeşitli organlarının aldığı pozisyonlarla bütünleşerek karşı tarafa aktarılmaktadır. Beden zihinsel mesaja uyumlu işaretler vermektedir. Öte yandan bunun tersi de doğrudur. Yani bedeninizi kasıtlı olarak belirli pozisyonlara soktuğunuzda kendi duygu, düşünce ve yetenekleriniz, eyleminiz ona göre değişebilmektedir.


Ali İmran 43: "
Ali İmran 113: Ama hepsi bir değildir. Kitap ehli içinde, gece sâatlerinde ayakta durup Allâh'ın âyetlerini okuyarak secdeye kapanan bir topluluk da vardır.

gece vakti Allahın belgelerini okuduktan sonra hangi itaatte bulunabilirsin ki yere kapanmaktan başka?

Meryem 58: İşte bunlar, Allah'ın kendilerine nimet lütfettiği peygamberlerdendir: Âdem'in soyundan, Nûh'la birlikte taşıdıklarımızdan, İbrahim ve İsrail'in soyundan, kılavuzluk edip seçtiğimiz kimselerden. Kendilerine Rahman'ın ayetleri okunduğunda, ağlayarak secdelere kapanırlardı.

Meryem 58: İşte bunlar, Allah'ın kendilerine nimet lütfettiği peygamberlerdendir: Âdem'in soyundan, Nûh'la birlikte taşıdıklarımızdan, İbrahim ve İsrail'in soyundan, kılavuzluk edip seçtiğimiz kimselerden. Kendilerine Rahman'ın ayetleri okunduğunda, ağlayarak secdelere kapanırlardı.

hiç ağlayarak itaat eden kimse gördünüz mü?
ama Sahibime övgüler olsun ki ben bile yere kapanmalarımda ağlayabiliyorum


Kalem 42-43: Baldırın çıplak kalacağı, secdelere çağrılacakları gün, onu da yapamayacaklar. Gözleri yere eğilmiş, benliklerini zillet kaplamıştır. Onlar, sapasağlam oldukları zaman da secde etmeye çağrılıyorlardı.

işte buradaki secde de itaat olamaz
zira zaten o an bir itaat halindedirler
öyle ise güç kullanmak suretiyle yapılacak bir fiil olmalıdır
..ki bence de burada şekilsel secdeye vurgu yapılmaktadır

Secde’nin içerik olarak teslimiyet anlamını kazandığını yukarıda belirtmiştik. Bu anlamından hareketle Kuran’da mecazi anlamda kullanıldığı yerlerde vardır. Örneğin:

Rad 15: Göklerde ve yerde olanların hepsi, ister istemez Allh'a secde ederler. Gölgeleri de sabah akşam

Sad 73: Meleklerin hepsi secde ettiler.….

Burada bahsedilen insanların dışındaki varlıklar için yere kapaklanma biçimindeki bir secdeyi anlamak olanaksızdır. Gölgelerden bahsedilerek insan secdesine çağrışım yapılmıştır. Açıktır ki buradaki secde mecaz anlamında kullanılmaktadır. Toplumun buradaki secdeden anlayacağı Allah’a teslimiyettir.

kesinlikle doğru
secdenin de iki ayağı vardır
ne birini ne de diğerini inkar edemeyiz



-----------------------------------------------------------------



doğrusu ben de: "hayır..kesinlikle o vakti belirlenmiş sàlàtlar
yere kapanıp yakarmaktan ..başkası değil
okunuştan/kurandan okuyup derslenmek olamaz" diyecek.. bir eminlikle
iman etmiş sayılmam..bu inandığım yargıma..
secdenin yere kapanmak olduğunu yalanlayıcı yeterince
delilim olmaması yanında
yere kapanıştan aldığım o haz ve ruhsal doyum ile
ve bu okunuşların olmadığı devrin insanlarını da düşününce
O'nu anmak ve yüceltmek için
bu sığınımlarını ve anışlarını ..yapabilecekleri bir sàlàtlarının
kalmayacağı fikri ile
yere kapanmak daha çok kalbime sinmekte...
ama sàlàtın kuran okuması ...olabileceği kuşkumla da
ikisini inkar etmekten de çekiniyorum açıkçası
ve en önemlisi de biliyorum ki O Sahibimiz
bize taşıyacağımızdan fazlasıyla sorgulamayacaktır
bu yüzden de ikisini de terketmeyerek
O tek yargılayanım huzuruna
güven dolu ve emin bir vicdanla çıkmak istiyorum..
hem okunuştan okuyor hem de ardından
eğilip yere kapanarak O Sahibimi bedenim ve dilimle övüp yüceltiyor
aflar dileyip yardımlar dileniyorum..

zaten denildiği üzere okuyuşum ardından
özellikle de gece yarıları
bu secde mi hangi amellerle yapabilcektim ki
ve de üstelik ağlayarak?
vallahi o an elimden ayağımdan gelen tek secde de yere kapanmaktır
başkası değil..