nebi kardeşim O mutlak İradenin esenliği üzerine olsun..
kardeş alıntı yaptığın kimse mücizeyi(aciz bırakıcı doğa üstü gösterimleri)toptan reddeden bir kimsedir..
ve bu inkarı için de Yaradanın belgelerine adeta kırk takla attırmaktadır..
örneğin kendisi neml'den kastın karınca değil bir insan topluluğu olduğunu iddia ediyor
bakalım belgelere:

"Hatta karınca deresi üzerine vardıklarında bir karınca şöyle dedi: «Ey karıncalar! Haydi, yuvalarınıza girin, Süleyman ve ordusu farketmeyerek sizi kırıp geçirmesin.»"
(Süleyman) onun sözünden dolayı gülümsedi ve dedi ki:..."(27/18-19)

kardeş dikkat edersen bu neml'ler idyor ki farkında olmadan süleymanın ordusu sizi ezmesin
bunlar çok mu cüce bir insan topluluğu ki süleymanın ordusu farketmeden ezecek?
ayrıca süleyman bu sözlerini işitince ne diye gülüyor?
ama ihsan eliaçık ve tebaası bunları umursamaz
bunları sorgulamaz
tek bildikleri "Allah sünnetinden vaz geçmez" belgesidir
bu belgeye yapışıp Yaradanın doğaüstü tüm belgelerini tevil ederek yalanlarlar!
oysa biz Allahın sünneti = newton kanunları değildir
zaten burada ki sünnet= yöntemdir
doğa kanunlarıyla alakası yoktur....
kulları ile olan rahmet ve ceza gibi ilişkiler için söz konusudur
yoksa kanunları demek olsa idi..neden tutup sonra da
çöldeki bedevilere
asanın yılana dönüşünden bahsetsin?
kardeş Sahibinin rızası için bu adamlardan alıntı yaparken kırk kere düşün
ayrıca alıntı öncesinde yazı ile ilgili fikrini de belirtmemişsin
ne olur bana gücenme
hakkını helal et..


----------------------------------------------------

nebi kardeşim yüce Yaradan yolunu açık etsin..
umulur ki doğruya bundan çok daha yakın bir yola kavuşur
ve bizlere de bu yoldan seslenirsin..
bu insanların durumunu gördükçe öyle kahrediyor
lanet ediyorum ki o saptırıcıya,
illa da bir taraflarından yapışıp haktan alıkoyuyor
ya rakamların büyüsüyle ya ulusalcılık batıllığıyla
ya sözcüklerin tahrifiyle..ya tapınmaların inkarıyla
ya da baktı ki hiç biri tutmadı
bu sefer de mucize/olağanüstülüğün inkarıyla
korkuyorum nebi kardeşim
yoksa diyorum,bizim de mi bir tarafımızdan yapışıyor?
Sahibim korusun herkesi o saptırıcının telkinlerinden
seni bu yüzden O'nun sonsuz yüceliğine emanet ediyorum
bu arada recep ihsan eliaçık adresinde soyadını kullanmaz biliyorum

sayın gondolcu..
eğer klasiklere aykırı ve bilimselse ..ötesiyle işim olmaz diyorsan
sana diyebileceğim hiç bir şey yoktur..
ama yok eğer derdim gerçeklere ulaşmak diyorsan
bence ilk önce sorduğum sorulara cevap vermelisin..
anladığım kadarı ile elçi süleymanın karıncalarla değil ..yeraltlarında yaşayan
bir insan topluluğuyla muhatab olduğuna inandığını yazmışsın
yanılmışsam hakkını helal et..
o halde söyle bu insanlar mı farkedilmeden üzerilerine basılacak kadar cüce idi
yoksa süleyman nebinin atları mı dinazorlardan oluşmaktaydı?
ayrıca neden kendisi bunu işitince gülmüştür?
kendisi ile gurur duyduğu için değil herhalde..
bir de şu var ki insanları kılık kıyafetleriyle eleştirmek
başörtüsünü kutsayanlarla
ya da uzun saçlı ve küpeli erkeklere öfke duyanlarla aynı seviyeye düşmektir!
ben de o uzun sakallılardanım
ve cübbe ile şalvarı da çok severim!


--------------------------------------------------------


arkadaşlar ben de maalesef yoğunluğum dolayısıyla forumu yeterince aktif bir şekilde sürdüremiyorum..

ensar kardeş yazmış olduğun alıntıyı ben de okumuştum
cin ve şeytan sözcüklerine getirilen anlamlarda da kafamda cevaplanmamış bazı sorular olmasına rağmen ..hakkı beyin bu çalışmasını aydınlatıcı buluyorum
kuş ve karınca konusunda ise
bir çok akla uygun tarafları olmasına rağmen beni tam olarak tatmin ettiğini söyleyemem..
birincisi karıncaların haberleşmelerini algılayabilme gücü
gerçekten de bir mucize midir?
ikincisi bir yerin karıncalar vadisi olabilmesi için bir çok kominlerin yani meskenlerin bulunması doğal değil midir?
üçüncüsü karıncaların yöneticisi de zaten bir dişi değil midir?
dördüncüsü eğer bunlar insansalar farkında olmadan ezilecek kadar cüce bir halk mıdır?
son olarak da neden süleyman nebi
onlara cevap vererek kendilerine bir zarar gelmiyeceğini söylemek yerine
gülmeyi tercih etmiştir?

ayrıca süleyman nebiden kuranda sürekli
doğaya ve tabiata hakimiyet konusunda ayrıcalıklı bir konumda söz edilmiyor mu?