TESLİMHANE
  kuranda tesettür
 
her konuda olduğu gibi tesettür konusunda da
o yüce okunuş/kurana müracaat edeceğim zaman
yine önce kendimi
indirildiği zamana ve mekana götürmeyi yeğliyorum..
kapatıyorum gözlerimi ve etrafımda şöyle bir fotoğraf buluyorum:
erkekli kadınlı herkes başlarını örtmüş
kendilerini sıcaktan korumaya çalışmakta
zira örtünmelerini gerektirecek başka bir sebepleri de bulunmamakta
çünkü cahiliye devrindeyiz ve Yaratıcı tarafından bu konuda herhangi bir buyruk da yok ellerinde..
yine kuran belgeleriyle gördüğümüz bir durum daha var ki ortada
başlarını örten bu kadınlar göğüs bölgelerini bir şekilde açığa vurmaktalar..
yani bu demektir ki örtülerini başlarıyla sınırlı tutmaktalar
ve bununla birlikte bu kadınlar
saçlarının tek telini dahi göstermeyen bir hassasiyet içinde de olamazlar..
ve işte böyle bir ortamda yüce Yaradan buyruğunu indiriyor ve diyor ki:

kadınlara söyle örtülerini göğüslerinin üzerine getirsinler/vursunlar/kapasınlar..

şimdi böyle bir fotoğraf içerisinde siz bu buyruktan ne anlarsınız?

1-Yaratıcımız göğüslerinin üzerini örtsünler dediğine göre bununla saçlarınında tamamen kapanması gerektiğini bildirmiş olmakta..

2-hayır bu buyrukla göğüs ve benzeri tahrik edici özellikte ki bölgelerin gizlenmesi emredilmektedir...zira eğer maksad saçlar da olsa idi
bunu da belirtip ya "saçlarını da tamamen kapasınlar"ya da "yüzleri hariç bütünüyle örtünsünler" demesi gerekirdi..

ben şahsen mantığım ve vicdanımla yaklaştığımda 2. şıkkın doğru olduğuna inananlardanım
nitekim saçın ziynetliği dudakların ve gözlerin ziynetliğinden daha yüksek değildir
eğer saçların kapanması gerekiyorsa ondan önce yüzün kapanması gerekmektedir..
ama yine de asıl olan amaçtır..
ve amaç kul hakkına girmemek ve bu tür güzelliklere sahip olamayan erkeklere zulm etmemektir..
bu yüzden de harikulade bir güzellik sahibi kadın ile cezbediciliği bulunmayan bir kadının örtünme hassasiyetlerinde de farklı olabilir..
bir kadın sakınma/takva nedeni ile her tarafını kapatsa da bence bu kınanacak bir durum değildir
ama saç örtmenin farz olduğuna inanmadığı halde..
ve böyle bir farzın meşrulaştırıldığı bir ortamda da bunu uygulamasını uygun bulmamaktayım..
zira bu Yaratıcı adına uydurulmuş bir sınırın onanması anlamına gelmektedir

örneğin birileri sabah 10 da secde etmenin farz olduğuna inanıyor
ve sen de böyle bir ortamda o saatte secde ediyorsan bana göre bu yanlıştır
ta ki böyle bir inanış ortadan kalkıncaya kadar..
yine örneğin birileri martın 20 sinde oruç tutmanın farz olduğuna inanıyor
ve sen de o gün oruç tutuyorsan bence bu da uygun değildir..
yani şu an bir kadının saçını örtmesi takvasını değil
bir farzı uyguladığı sonucunu doğuracaktır..
bence böyle bir ortamda takva saçlarını örtmesi değil açmasıdır..
çünkü takvanın ilk görevi O mutlak İradenin sınırlarını kollamaktır..
benim eşim çarşaf türü bir tesettür içindedir çünkü hatlarını mahremlerinden gizlemektedir
bununla birlikte saçları da açıktır...
çünkü uydurulmuş bir farza ortak olmak istememektedir..
tabi en sade ve makyajsız şekilsiz bir halde..

yüce Yaradan bizi doğruya bundan çok daha yakın bir yola iletsin
gerçeği en içten ve korkusuzca arayanlaran kılsın..

------------------------------------------------------------------------


sizden ricam alın masanızınüstüne şu yazmış olduğum yazıyı da
üzerinde bir öğretmen gibi notlayarak
şurası yanlış...şurası doğru
ve de dilerseniz bununla birlikte bunları açıklayarak buraya asınız da
ben de size aynı karşılığı vererek.. yanıtlayıp buraya asayım..
yoksa kendim toplayıp tüm zanlarımı
hakkınızda:
"bu sanırım saçların da orada söz edilen bir ziynet
ve gizlenmemesinin de bir teşhircilik olduğunu iddia ediyor" diyeceğim de
sana bir cevap vermeye kalkışacağım..


--------------------------------------------------------------------------

sırf diğer ehli kitapta da bulunuyor olması bence yetmez
zira onlar da ortadoğru...
yani erkeğinde kadının da saçını örttüğü bir coğrafyadan dünyaya yayılmış dinlerdir
bu yüzden onlara da vahiy dışı olarak girmiş olabilir
kaldı ki bunu cahiliye araplarının takıyor olması bizi daha fazla ilgilendirmelidir
ama bir konuda Sahibimiz bir buyruk indirmiş
ve bu indirdiği buyruğunda bir konuyu serbest bırakmışsa
bu konuda bence geçmiş vahiy mensuplarına bakmaya ihtiyacımız yoktur
bu senin söylediğinin benzeri bir vargıyla
recm olayı yahudilerde de vardır
ve buna Yaratıcımız tarafından bir kınama gelmemiştir
öyle ise evliler için bunu yapmalıyız ..diyenler de vardır
ama O mutlak otoritemiz bu meselede hükmünü vermiş
ve yüz değneği uygun bulmuştur...
bizlerin çizebileceği sınırlar sınırlıdır..
bu konuda daha fazla açıklamada bulunmak istiyorum..

O mutlak iradenin çizdiği sınırlar bellidir
sınırları dışında mantıksal bir dayanağı bulunmadan hiç bir sınır çizilemez
ama varsa neden çizilmesin?
bizler tesettürün sınırı bize bırakılmıştır diyerek
şurası burası hariç diye bir sınır çizemeyiz
ancak dayanağı o tek dayanağımız buyruklar olduktan sonra
bu sınırlamalarda bulunabiliriz..
O belgelerinde söz ettiği bölgenin ziynetlik değeriyle kıyas yaparak
bu sınırlamaları yapabilir ama mantıksız zan ve rivayetlerle bunu yapamayız
Yaratıcımız saçla yüz arasında bir ziynet ayrımına gitmediği sürece
bunlara farklı değerler biçimleyerek ayıramayız
zira sözü edilen hımar onlar için yüz ile saçın değerini ayıran bir
durum içinde olmamış..
hımar saçın bile bir bölümünü açıkta bırakarak
sırf doğal şartlardan ötürü giyildiğinden
böyle işlevlenip anlamlanmış bir metadır..
bu yüzden de böyle bir metadan söz edilmiş olması bu ayrımın kanıtı olamaz
bu nesnenin adı anılmış diye saç yüzden değerlidir ...sonucunu çıkaramayız
çıkarsız vicdan ve mantıkla yakalşıldığında da
yine bu ayrımın dayanaksız olduğu görülecektir..
çünkü bir erkek
bir kadın üzerinde tahrik olduğu ziynetlerin neler olduğunu çok iyi bilir
ve de bilmektedi ki öyle bayanlar vardır ki baş örtüsüyle çirkinlik yerine
tersine güzelliklere bürünmektedir..
eğer böyle bir ayrım ve sınır koyma yetkimiz bulunsa idi
bence bir çok bayan için de başını örtmesi yasaklanmalıydı
çünkü başörtüsünün gizleyeceği bölgeleri
eğer suratındaki bütünlüğe çirkinlik katıcı bir halde ise
örtünmesi kendisine güzellikten başkasını katmayacaktır
kaşlarından ve gözlerinden başka alımlı bir yanı bulunmayan bir bayanın da
gözlerinin altına peçe takması onu yine alımlılığa kavuşur..
örneğin oryantaller bir yüzlerine peçe takarlar
bunu alımlarını engellemk değil...artırmak için yaparlar
ama tersine
saçları ya da yüzünün örtüneceği kısmı
surat bütünlüğüne güzellik katan bir halde ise
bu taktirde örtünmesinin kendisini güzellikten mahrum bırakacağı doğrudur
ve bizler bu bölgeler için ölçü ve ayrım yapamayacağımıza göre
bayanların kendisine bırakmak yerine
böyle bir sınırlama ve yasamada da bulunmayıp
bize taşıyamayacağımız yükü yüklemeyen Sahibimize
şükretmekten başka yapacak bir seçeneğimiz bulunmamaktadır..

ama O mutlak İrade adına bazı koşullarla birlikte
bizler bu konuda bile sınırlar çizebiliriz..
yine aynı örneği vereceğim:
örneğin normalde bir taş parçasına el sürmek yasaldır
ve bu konuda hiç bir şekilde sınırlama yapılamaz
ama o taş kutsanmış ve el sürmenin farziyetine inanıldığı bir koşulda
o taşa el sürmek yasadışı bir iş sayılır..
her ne kadar sünnetçi ler
"demek sen de mi rivayet?.."diyecek olasalar da
ben o yazılmış/kitabın ruhuna uyduğu sürece
her rivayetten faydalanmaya yine devam edeceğim!
evet o kutlu elçi
destanlar sahibi öven/övülmüş muhammede gelip
teslimkàr olacaklarını söyleyen kabile liderlerine
önce daha önce yemeyi meşru bulmadıkları ciğerleri hazırlatıp
yemelerini talep ederek
aksi takdirde teslimkàr olamayacaklarını bildirmesi rivayeti..
bir gerekçesi olduğu için başörtüsü konusunda da
bazı koşullar yüzünden sınırlama getirilebilir olması
her aşıdan vahye ve mantığa uygun bir gerçektir
ama bu sınırlar ancak O'nun yetki vermediği hususlarda çizilmiş sınırları
yıkmak için çizilebilir
işte bu nedenlere ve sonuçlara dayanarak tekrar söylüyorum:
bir kadın
baş açmanın serbest olduğuna inandığı,
ve de bulunduğu ortamda ..bunun farzlanmış olduğunu gördüğü halde
başörtüsü takmaya devam ediyorsa
o yasadışı bir işte bulunuyor demektir!
eğer bu vargımı çürütecek olan varsa istirham ediyorum
lütfen bunu yapsın..
ve beni bilinçsizce bir yanlışa düşmekten de alıkoysun.
Sahibimiz bizi doğruya bundan çok daha yakın bir yola iletsin,
doğruyu en çıkasız ve içten bir şekilde arayanlardan etsin..
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol