çünkü O yüce Operatör
bunu yasak kılmadı ..
sınırlama da getirmedi!
çok eşlilik caizdir…ve sonuna kadar da yasaldır!
ve de bulunmamaktadır..öyle
dört…beş diye de bir kural..
O her şeyin ölçüsünü..en iyi bilen Sahibimiz
böyle bir sınırlamadan da
bahsetmemiştir hiç bir zaman…
ne var ki onlar kalkmış..O ‘nun bir korunmuş belgesinde:
“nikahlanınız…ikişer ..üçer..dörder “…diye
yazmış diye….
ve bu rakamları da kendilerine.. birer sınır belleyip
fazlasını da insanlara… gayrimeşru ilan etmiş..
iyi de nelere dayanıp..o buna karar vermiş?
.. bunun böyle olduğunu..nerden bulup çıkarmış?
yoksa o dört rakam dışında
..bir anınmış rakam da yok…”diye mi?
peki bir..ölçü belirtirken…neden bir çok rakam sayılsın ?
ve neden üstelik…yazılmış olan
o son saydığı rakamdan ….fazlasının da zararlı
ve yelteniminin de ancak ..haddi aşmak olduğu…neden belirtilmemiş?
bu mu şimdi dayandığın tek kanıt?
hayır!….asla!
kim demiş’se bunu……şüphesiz yalan demiş!
and olsun ki şu harflerin
ve ekranların Sahibine…
çok eşliliğin yasaklandığı ..bir toplumda yaşasam
ve de O’nun elçiliğine
..soyunmuşun da …biri olsam
ezip geçmek üzere …bu uydurulmuş yasağı
hiç kuşkusuz haram kılardım…tek eşliliği kendime
çünkü böyle bir nedenden…de asla
el sürmeyeceğimi söylemiştim
bir taş parçasına..
tıpkı o:
<<kadınlara, oğullara,
kantar kantar yığılmış altın ve gümüşe,
salma güzel atlara,
hayvanlara ve ekinlere duyulan ….tutku ve arzu..
insanlara ’süslü ve de çekici’ kılındı. ..
oysa bunlar ..dünya hayatının geçici kazançlarıdır
asıl hedeflenilecekse
Yaradan katındadır…>>(3/14)
……..mesajına rağmen
altın takıp…ipek giyip…..
sokaklarda gezdiğim ve
yine …..olur da ;
<<Doğrusu, ortakçıların.. çoğu
bir birinin hakkını yer >>belgesince de …bir gün
çıkar da eğer birileri
kendilerine ortaklaşmayı haram kılarlarsa
..gidip bir teslimkàr bularak.. şirketler kuracağım
ya da…
o:.<<Evinizde oturun
ilk cahiliye teşhirciliği gibi …kendinizi sakın teşhir etmeyin.>>belgesiyle de
birileri kadınlarına……sokaklarını haram kılarsa
eşimi sokağa çıksın diye
her gün öğütleyeceğim gibi….
ya da……ya da…
çünkü bilinmelidir ki;asıl takva..ve sakınmak
O’nun çizdiği sınırları .. titizlikle korumaktır…
ki bu yargı(din) ..tüm yeryüzüne ….ulaşacaktır gün gelip..
ve biz işte .. şimdi böylesine bir sürecin.. başındayız
ve çok kritik bir sahnenin ….aktörleri durumundayız
hızla da yaklaşmaktayız bir kasabalık dünya’ya..
artık o korunmuş yazılım…
tüm yeyüzüne doğacak..
ve tüm o sınanırların da takdirine (kaderine) dahil olacak
ya gözlerini kapatıp onu inkar edecek
ya da inanıp…dosdoğruca .
bir teslimkàr olacak…
şimdi bize düşen’se onlara….bir örneklik sağlayıp
tıpkı o elçiler gibi….en saltıyla tanıtmak…
çünkü nasıl..o köpek yiyen .. kültürlere varacaksa
çok eşlilik geleneğinin …..halklarına da varacak…
ve kullarının kaldıracağı….
ya da.’mayacağı ne varsa
tek tek bilen..bildiren …
O yüceler yücesi Yöneticimiz
açıklamıştır bizlere…yasakladığı ne varsa…
ve de” sınırlarımdır”diyerek ..iletmiştir üstüne..
ve O ….bunu apaçık yapmıştır biliniz ki!
..çok eşliliği yasaklayan …bir buyruk sunacağında da
bunu…
<sakın iki kardeşi aynı anda …nikahlama> gibi müphem
ve şaşırtan bir tarzda….bildirecek de değildir!
kaldı ki O…
<<kadınlar arasında…adaleti sağlamaya
-ne kadar özenseniz de- buna güç yetiremezsiniz.
Öyleyse, büsbütün (birine) eğilim (sevgi ve ilgi) gösterip de
öbürünü askıdaymış gibi bırakmayın.
Eğer arayı düzeltir ve sakınırsanız,
şüphesiz, Yaradan, bağışlayandır, esirgeyendir.>>
belgesine gelince…
keşke buna da. o çok eşliliğin ….
yaygın olduğu bir yerden
ve hakkında da o ana değin…hiç bir kanıt yazılmamış
bir ortamdan…bakmayı başarabilseydiniz
bunun ancak..o sakınan yüreklerin…
teskinliğine adanmış ve elden gelenin de her şeye rağmen
yapılmasını bildiren
bir öğüt olduğunu görebilirdiniz..
kaldı ki bu kanıtın sonu da:…
“o halde yetinin…biriyle”…değil ..
”eşitsizliğinizi görüp …onu tamamen terk etmeyin”
…şeklinde bitmektedir..
yani bununla;…
& siz balık yattı diye
yan gitsin..& ‘i seçmeyin
ve elden geleni de yapın ki
..Yaratıcınızı çok bağışlar…ve çok esirger bulun”
ama gelin görün ki siz şu yaşadığımız kentlerde
tüm değerler tarumar ve dengeler altüst olmuş
evlenmeler boşanmalar….zorlaştıkça zorlaşmış
ve evlilikleri koruma adına….etrafına duvarlar örülmüş
ve bu Sahip saymazlıkla da
o saygınlık yuvalarına…darbe üstüne …darbeler vurulmuş..
ki böylesine…boşanmaktan ..alıkonan .. eşlerinse
ayrılmak ve boşanmak diye bir korkuları da kalmamış
imza öncesi..görülen yüzlere..sonrasında rastlanmamış.
yerini kibarlık ve özenden nasipsizleri almış…
ve böylece de geçimsizlik.. çok daha beter artmış..
evet onlar inkar edip O mutlak hükümdarlarını
O’nun o;
<< karı.. koca boşanarak
birbirinden ayrılırsa
O Yaratıcı her birini de
kendi gücü ve kudreti ile ….ihtiyaçtan kurtarır
ki çünkü O Yaradanın lütfu geniş… ve O…hüküm koyanların
en üstünüdür…>>
..belgesinin de böylelikle
hikmetine varamamış….
ve pek tabi…böylesine
bozulmuş bir düzende de
O’nun diğer mesajlarına da….akıllar.. erişmez olmuş..
sonra da kalkıp Yaradan adına…
böyle yasalar uydurulmuş…..
hayır!
O böyle bir yasaktan sözetmemiştir hiç bir zaman!
ÇOK EŞLİLİK YASALDIR….
ve yasallığı da korunmalıdır!
ve O şah damarımın Sahibi
yüceler yücesi Hünkàr’ıma da yeminler olsun
bu sınırları korumak da …
her inancın borcudur…
çünkü …
<<Sahibinin sözü hem doğruluk
hem de adalet bakımından tamama ermiştir..
ve O’nun sözlerini değiştirebilecek
hiçbir kuvvet yoktur…
O her şeyi duyandır.. en iyisi ile bilendir.. .>>(6/115)
|