(bu yazı mùslìm = tesliman olarak düşünüldüğü bir dönemden kalmadır
ve =teslimkàr kararıyla da bu vedadan da bir gün varz geçilmiştir)
vaz geçiyorum kardeşler..
vaz geçiyorum duyun ki../
şu kullandığım ….şimdiyece
‘tesliman’ adlanından
ve onun yerine
bir zamanlar… chapary…. diye …..dolanıp duran
o çocuğun adını veriyorum yine..
çünkü bunun hükmüne dair
O’ndan gelen iletiler
ve mesajlar edinimiş ..
doğruluklar bulmuştum O’nun bir korunmuşundan…
ki bu ad ki..O’nun
” ben işte o teslimanların…
öncülüğüyle emrolundum…”
buyruğunun ….öznesi ve yüklenmişi….
böylesi kutsal bir adı…
nasıl takınabilirim ..dedim
şu suçulkàr benliğimle
babamın malı gibi..
hayır!
onu kim hakedecekse artık …o erişmiş olmalı
böyle bir ayete…
ki O yüceler yücesi …bu elçilik klavuzunu
tüm insanlığa da indirmiş
ve kim O’nun indirdiği ruha… yakın sözcükler kurup
O’na hakkıyla ..yaslanıyorsa
ve o başlıklarıyla …başlıklanıp
virgülleriyle virgüllenip
onu en gerçeğiyle yazıyor ve de yaşatıyorsa
odur işte bu yüce adı
asıl hakeden kimse..
o halde gasp etmişçesine
bu koskocaman değerini
hatalarımla lekeleyemem…
kimse de bence benim gibi
bunlarla adlanmamalı
ve yapabileceği
olası kulsal yanılımlarıyla da
onun adını lekelemesin…
zira doğrularla yalanların..karman çurman edildiği
bir dönemin nesliyiz
ve aldığımız bir karardan da tekrar dönmesi çok ağır..
bu ne kadar da erdem olsa
insanların kısır gözünde
tüm doğruların sarsılır..
ben bunu çok yaptım yüce Sahibim bağılasın ki
hayır!
onun adına zarar gelmemeli
çünkü varımız yoğumuzla
tek bahtımıza yazılacak
yaşamımızın anlamını etkileyecek
bir alandan söz ediyoruz..
bu sonsuz bir ciddiyet isteyen…hayàti bir konudur..
şimdi bağışlanmalar diliyorum
başta …O’ndan ve sizden
….O’na teslim ediyorum …hepinizi.