TESLİMHANE
  site sakinlerine..
 

vakit dardı
                  işler çoktu…
yoktu şöyle ..geçireceğim
                  ..üç beş temiz saatim
ki onu da olsun en azından
      gidip inmiş..Sahibimden
                         bir kaç kanıta ayırıp
yaşam dilime ..çevirmem
döküp..sonra da onu
                  sayfalarıma…bir güzel   
onunla perdeler yazıp….
                  sahneler kurmam gerekiyordu…
oysa…bense
               tutmuş ne okumasına
 ne de ..yazmasına
                hakkını verebilecek…saatlere
  ve de yanıtlarını.. yetiştirebilecek..
                                     bir tecrübeye.. sahip
kısır….tetik….ve mahrùm …
                    ve bir telàşe içinde..
yazışmakla ..meşguldüm siz ..site sakinleriyle….

bakın ben..bir zamanlar
                mezhepsiz mezheplerden..
bir  ‘tevhidi’lik kolunun…
   _ve de halen de …..diyorum ki_…
……..içlerinde…o gerçeğe ..uzaklığı …….. en azı… bir meşrebinde
ve kendisine…silahlı bir
                          ….’mücahid’i’..imamlamış
ve bir an önce de…arınacağı
                        bir tanıklık (…şehadet ) ..yer arayan
 gün yiyip…yıl içen.. bir rolü oynamaktayken
hiç aklıma gelmezdi buralara geleceğim..
ki yoktu ellerimde hiç bir aydınlık..
hep karanlıklar içinde…
                      bir kıbleyi arıyordur
ta ki gelip….günün birinde
                            aklıma bir düğmenin..
ve bununla da…..irademin
…koluma …üstün gelişiyle
..tavanımda ki …o lambamı yakıverdiğim…ana dek…
evet öteler ötesi bir…
                  keşifti bu ..aslında
her ne kadar şimdiyece.. yanıbaşımdaymışsa da
ona dönüp yüzümü …bir türlü görememiştim..
_ki duymamıştım hiç daha önce… böylesi bir yolu_
 ve çekildim üç beş aylık.bir elektriksiz kente
ve terk ettim …adının dışında
                                  ne kadar …bildiğim ad varsa
 sonra da başladım tek tek
                 her bildiğimi tartmaya.
uyanlarımı bıraktım…..uymazlarımı…kenara attım…
   ve gün gelip…şöyle dönüp
                        o attıklarıma.. bakacak oldum ki
neredeyse bir yığın yalan ve de dolan.. yığılmıştı
demek” ….dedim…bunun üzerine
                       “  o şimdiyece inandığım
 hak diyerek sarıldığım..
                           benim olan seçimler ve tercihlerim değilmişler…
benim yolum…mezhebim……ve akidem değilmişler!
yokmuş benim gerçekte…
                                ne bir yolum ..ne mezhebim
o bilmem kaç asır önce…..
            bilmem kimin tuttuğu
   ve bu yüzden de…bana gelmiş
                                            bir yola tutulmuştum..ben
ki mezhebimin adını da zaten
                             onun adıyla …anıyordum..
yani ben bir Şenol’um….ya da şeyda’yım…der gibi
            bir şafiyim….hanbelim….hanefiyim diyordum…
siz bırakın  …fıkhı mıkhı ..ilmihallik boyutları…
resmen o’yum diyordum
                           ” ben..” diyordum..”o’yum” 
tüm ad’ımla  katılıyordum… onun bu itaatine..
tüm benliğimle sarılmıştım onun görüşlerine..
evet…bağışlasın ..beni.
ve..affetsin ki Yaradan
ve Kendisine…yüceliğince de……
                                     övülgüler olsun ki;                                         
artık şimdi…..gerçektende …..
                            benim bir mezhebim var..
ve O’nun verdiği ad’dan başka da….hiç bir adım yok benim.
 O’nun ..yolu var artık
                     .  ..adımlarımın tek bildiği…
yalnız O’nun sınırları var …aşmaktan çekindiğim
evet ..
sonun da varmıştım..
                   varmam gerekene..
ancak ne var ki benden başka da
                             varan yoktu.. çevremde                       
“ben miyim?”..diyordum…”yoksa sapıtmış…
bunu oncası bilmiyor da….
                             yalnız ben mi bilmekteyim?.
bunca alim ve bilginler neden yanlış bilsin?.”….gibi
 bir çok ..kuruntulara da…düşüyordum bu yüzünden
ve ağladım ..her düşüşte. .
                                    gözümde ..eski yoldaşlar..
ne var ki..sonra …doğrulup
                           o korunmuşuma vararak
dağıtıyordum kaygılarımı…..onu kalbime sindirirken
işte ..size..örneğin:
<<hem onlar ….birbirlerinin ..kıblesine de uymazlar..>>
ki ben ..bunun öncesinde de
şunları sıralamaktaydım:
“tamam uyacağım diyelim….iyi de hangisine uyacağım?
         zira o uyacağım …..fırka’yla da..
 yine.. binlercesini
                          reddetmiş olmayacak mıyım?
ve o çoğunluğun yolu..yine
                        bundan başkası olmayacak mı?
ve sonra da
 :<sen dosdoğru …bir yoldasın>belgesiyle
kendime gelip..kalkıyor ..
ve başlıyordum tekrar
                           dilime kanıtlanmayı:
” evet tanıklık ederim ki:
O tek Yöneticimden ..başka
                          hiç bir hükümdar yoktur!
ve muhammed ve de isa….
             ve de musa ve tüm nebiler
hepsi de O’nun hizmetçisi….
                               ve O’nun birer elçisidir”
ve ben sonra
          tekrar  dönüp ….O ;her şeyin Sahibine
doğrularımı …pekiştirip
             yanlışlarımı …..atsın diye
  yakarılar etmiştim..sığınımlar kılmıştım..
ve gün gelip..elime o
            doğrularımı destekleyen
…’kurandakidinciler’in
                               kitabı geçtiğinde de
övgüler ..şükürler ….minnetlerimi sunmuştum
                                                      O cömertler cömert’ine.
öylesine  soğuk sular …serpilmişti ki yüreğime
yatıştıkça kalbim…huzurlar edindim..
ancak bununla birlikte
bir takım sapkınlık
                  ve yanlışlara da rastladım..
hele de o bir takım siteler ve….
    sapkınlık damgalı isimleri de duyunca
 vargılarıma karşın da..soğukluklar hissettim..
bunlar mı?…..diyordum adeta
                             bunlar mı yoldaşlarım?
bende mi yoksa bunlar gibi ….
                            sapkınlığa gidiyorum?”….
ancak O’na dileyebildiğimce….övgüler olsun
 bu engelleri de atlatıp
        yoluma devam ettirdi….benihiç yıldırmadan                                                  
ve de bununla…anladım ki:
o saptıran dikmek için..
                             tuzakları ve setleri
önemsemiyordu gerçektende…..hiç bir ..tonajı .. rengi
ne gerekiyorsa yapıyordu
                                uzaklaştırmak adına..
evet ben işte..bu yüklerden
             bir nebzecik kurtulmak,
ulaştığıma ulaşıp…edindiğime edinmek,
    ve şu kavuşmuş olduğum..
              yolumu da sınamak için…
     işte böylesi bağlantılara karar vermiştim.
ve bu kısacık süreçte de…
                             bir çok şey öğrendim…
anladım ki bu dosdoğru
       mezhebin de içerisinde
bir çok yelpaze vardı……tıpkı diğerleri gibi..
ve bir çoğu da maalesef…
           diğerleri benzeri
     bildiğini okuyan …vazgeçmeyi bilmez..
ve ayrıca aynı şekilde..eriştiğiyle yetinmiş
ve tuttuğu satırları da
                             başlıklar edinmişti..
bunlara tanık olmaksa….belki de ..en zoruydu
 bende nasıl bir çöküntü ve
karamsarlık yarattığını
                          ancak Sahibim bilir..
ama şükürler olsun ki
bunu da ..atlatmıştım…yine O’nun izniyle..
ve dönmüş tekrar ..
              o başlangıç adımıma
çizdiğim yol haritasına ..yeniden tabi olmuştum..
ilk  hedefim :
onun dilini…kendi dilime çevirmek
sonra da  dilimi .. diline…çevirmek..
    

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol